3 Aralık 2012 Pazartesi

Ben Burdayım

Merhaba.
Ben Emir Baş.
Hayatımın farkında olduğum, yani kendi kararlarımı almaya başladığım dönemi başladığından beri kalbimin ve vicdanımın sesine göre hareket ettim. bu duygusal yaklaşımı her zaman mantığımla dengelemeye ve eksik yanlarını kapatmaya çalıştım. çocukluğumdan kalma bir yalan söyleme alışkanlığım olduğunu farkettiğimde 4. sınıftaydım. kendime karşı ilk savaşımı açtım. galibi bendim. hayatımda yaptığım en zor şeylerden biriydi bu mücadele. büyük ve birilerini zor duruma sokacak yalanlar değildi aksine inanılmaz gereksiz ve sebepsiz yalanlardı hepsi.
biraz daha büyüdüm,
 ergenliğe girdim. aşık olduğumu sandım. herkeste olan kutusunun içinde yedek jiletleri olan bu kalemtıraşın yanında yedek jiletle bileğime aşık oldum dediğim kızın baş harfini kazıdım. görünce iğrenç olduğunu söyledi. yıkıldım. hayatım bitti sandım. bitmemiş.
biraz daha büyüdüm.
 insanlara yalan söylemenin ve kandırmanın çok kolay olduğunu gördüm. kendime sahte bir kimlik yarattım. daha çok kadınlara karşı (bu yıllar lisenin başlarına denk geliyor). bu sahte kişiyle bir sürü şey yaşadım. yaşımın bana katacaklarının katlarca fazlasını yaşadım, yuttum. ne bulduysam içtim, ne gördüysem yedim, ne hissettiysem peşinden gittim. dayak yedim. çoğu kez hızlı koşmamdan dolayı çok büyük dayaklardan kurtuldum. arkadaşlar edindim. çok farklı çevrelerden insanlarla tanıştım ve sıkıldım.
biraz daha büyüdüm.
intihar fikrini düşündüm. tanrıtanımazlığı düşündüm. hayır bana göre değildi. çok düşündüm. kendimi bulamadım, tanrımı buldum.
biraz daha büyüdüm.
kitap okumayı ve müzik dinlemeyi hep çok sevdim. kendimi şarkılarda buldum. kitaplarla dünyanın farklı yerlerinde farklı zamanlarında insanlar ne yapmış, nasıl yaşamış bunları öğrendim. okudum çünkü benzer durumlarda ne yapmam gerektiğini anlamak istedim. kendimi hep iyi tanıdım. çok öfkeli anlarım dışında neye nasıl tepkiler vereceğimi hep biliyordum. hayatımın her evresinde etrafımı bitmek bilmez bir açlıkla gözlemledim, yuttum. duyduğum, gördüğüm her şeyi dikkatle dinledim, çözümledim ve kendime bir sonuç çıkarttım. ben hep aç bir gözlemciyim. hayatın kendisini gözlemleyen.
biraz daha büyürken,
bir hastalığa yakalandım. tahmin edilemezdi, herkesi şok etti. en çok da beni. bunu da atlattım. çünkü benim yaşamam gerekiyordu. biraz daha gözlemleyip kendimde hayata atılmalıydım. yaşamalıydım. başkaları, birçok embesil yaşıyorsa ben de yaşamalıydım. ayıp olurdu aileme. ayıp olurdu anneme, babama, kardeşime. abime bu kazığı atamazdım. biliyorum çünkü o da ben üzülmeyeyim diye ölmeyecek.
sakat kalmakla, eksik kalmakla yüzyüze geldim. ama ben yendim. dünyanın kaypak düzenine karşı geldim.
hayatımda hiçbir zaman bilgim dahilinde suçsuz biri benim yüzümden üzülmedi.
insanlar benim yüzümden ufacık bir rahatsızlık duysun istemedim.
bunun karşılığında insanlardan sadece doğuştan sahip olduğum haklara saygı duymalarını bekledim.
çoğu zaman duymadı orospu çocukları.
sınırlarımı çizdim. ne dışına çıktım, ne içine başkasını zorla soktum.
samimiyetsizlikten nefret ettim.
alkolü hep sevdim.
sigaraya hep sempati besledim.
yalnız insanlara saygı duydum.
yaşlılara hep saygı duydum.
haksızlıklara hiçbi zaman sessiz kalmadım, banane demedim. hiçbir şey yapmadıysam içimden
"sizin feriştahınızı sikeyim orospu çocukları!" dedim.
çok küfür ettim, ederim.
"iğrençsiniz ibneler" dedim, çünkü iğrençsiniz.
dünyayı sevmedim, içindeki küçük sahneleri sevdim.
zaman zaman benim de gevşek anlarım oldu.
kendimi toplamasını bildim.
Ben bu iğrenç hayvan topluluğunun bir üyesi olarak;
dünyanın geldiği durumdan nefret ediyorum.
kırık kalpleri ve gururlarıyla diğer insanları da kirleten orospu çocuklarından nefret ediyorum.
öldürmediği ve sakat bırakmadığı ve kadına olmadığı sürece şiddetin her türlüsünü onaylıyorum.
kendi elinden aynı imkanlar olsa yapacağı şeyleri yapamadığı, başkaları yaptığında eleştirenleri sevmiyorum.
olmadığı insanı oynayanları sevmiyorum.

Ben Emir;
nefretimi içimde biriktiriyorum.
nefretimi kendi içime kusuyorum.
içinde boğulmayın diye.
bütün bunlara rağmen
benim hala umudum var
biliyorum ki;
insanların içinde hala bir şeyler var.
ve birgün bu dünya değişecek.

başlıkla ilgili

2 yorum: