27 Mart 2014 Perşembe

allah belamı versin öyleydik.

çok güveniyordum gitmeyeceğine. herkesin gidişini tek tek kafamızda kurarken sanki biz hiç gitmeyecekmişiz gibi, aklımdan bile geçmedi en zor sorudan başlayacağımız. niye böyle oldu, neden? bilmiyorum. bunu sormayı çok önceleri bırakmıştık değil mi?

sana mı daha çok koydu beni yalnız bırakıyor olmak yoksa bana mı, bu amına koyduğumun yerinde tek başına kalmak? 

seni o çukura koyabileceğimi hiç düşünmedim. amma vicdansız adammışım. o çukur iki metre miydi yoksa cehennemin dibi miydi oğlum? 

beni gördüğünde çıldıracak gibi oluyor musun? "niye böyle yapıyorsun oğlum" diyor musun? ben diyorum. niye böyle yapıyorsun benim güzel kardeşim? canım. canımın içi.

katlanamıyorum oğlum. birlikte bile zor katlanıyorduk. nasıl katlanayım?

yürüdüğümüz sokaklar, içtiğimiz parklar, ettiğimiz kavgalar, seviştiğimiz kadınlar, hiçbir şeyin planını yapmadan rastgele dışarı çıktığımız günler aklımdan çıkmıyor. 

kendi cenazesini ölmeden önce gören bi adamsın sen. ruh hastasısın amına koyayım. neredeyse tamamını doğru tahmin ettin. herkes ordaydı, bir sen eksiktin be oğlum.

dolaplarının, çekmecelerinin hala anası sikilmiş vaziyette. merak etme, dokunmadım. için rahat etmez çünkü. senin tarafı hala bok götürüyor sorun yok.

bir tek sana bir şey olmasın dedim, bir sen gittin. senin canın sağolsun.

zaten fazla iyiydik oğlum. biz ikimiz, geriye kalan herkes dedik. tanrıyla baş edemedik. olsun o kadar.

haklı, haksız, yerli, yersiz, doğru, yanlış... hepsini baştan siktir ettik diye hesap da soramıyorum kimseye. ne bok yiycem ben şimdi?

oyalanıyorum oğlum. çok pis oyalanıyorum. kimseye katlanamıyorum ama herkesi siktir ettiğimde beni arayıp "geliyorum, nerdesin?" demeyeceğini bilmek öldürüyor beni. bir keresinde sümüklü böceklerle konuşurken bulmuştun beni. baya sarhoştum. oturup devam etmiştik içmeye. hatırladın değil mi? ben de hatırladım. anasını sikeyim o sümüklü böceklerin. onlar bile yalnız değildi.

kafamda dönen senaryolarla hayatta kalmaya çalışıyorum. insan çürür mü oğlum? çürüyor. ben iyiyim de içimde bir şeyler çürüyor. iç organlarım falan. en çok karaciğerim. orospu çocuğu çığlık atıyor "bokunu yiyim yapma abi" diye.

say ama bak. "bu geceyi de çıkardık abi, tamam yeter" falan de. sen durdurmadığında ben durmuyorum biliyorsun.

o heykeli ne kadar çok sevmiştin. sabaha karşı eve dönerken gördüğünde üzerinde zorla fotoğraf çektirmiştin bana. kaldırdılar oğlum o heykeli. sen de gittin o da gitti.

görüşmek üzere canım kardeşim. seni çok seviyorum.