21 Eylül 2012 Cuma

dalgınlık

nerdeyse her gece aynı şeyleri yapmaya başladım sanırım. ne dinlersem dinleyeyim sonunda neşet ertaş geliyor, afilifilintalar açılıyor.

emire söyledim, dedim bi cümleyi sen yaz diğerini ben, tamamlayalım birbirimizin cümlelerini. bakalım, onu da yaparız bi gün belki.

oluyor, düşünüyorsun illa ki. ya uyumadan önce, ya çayının ilk yudumunu alırken, ya da pazarda karpuz satan adam yine "keseyim mi abi, dene bir" dediğinde. bir yılı geçti senden alıyorum bi kere kes dedim mi be abi, onu de sen bana bi?

oluyor demişim, valla oluyor. bir gün yola çıkıyorsun yine, her zamanki yola. ama sen her zamanki sen değilsin, yolunu değiştiriyorsun, birkaç farklı sokak görüyorsun, yetiyor.

düşünüyorsun illa ki demişim, bazen de düşünmüyorsun. çalan müzikle kulaklarını tıkıyorsun, bi bira daha söylüyorsun, kafanı eğiyorsun. eğiliyor o kafa, kendiliğinden eğiliyor, sanki zaten tek görevi oymuş gibi eğiliyor. kaldırmak istemiyorsun kafanı, bir yudum daha alıyorsun, "karşıdaki kız da zaten çok güzel değil, siktir et." deyip yine eğiyorsun kafayı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder